Hastalık herkesi üzer, tedirgin eder ve korkutur. Varolanın dışına çıkıp, bişeyleri nasıl değiştireceğimin tedirginliğini yaşarsınız. Sanırım kendi hastalığından çok, insanın çocuğunun hastalığı yıpratıyor.
Kabullenmek, kabullenmek yine kabullenmek. Annemin bana yaptığı en büyük iyilik buydu sanırım. Kabullendi, çokça kısıtladı ama beni korudu. Çocukluk döneminde diyabet algılanması güç ama insana farkında olmadan olgunluk getiren bir durum oluyor. Benim yaşlarımda kaç tane arkadaşımla konuştuysam aynı sonuca vardım.
Öncelikle diyabetin ne olduğunu, nasıl yönetilmesi gerektiğini ailenin öğrenmesi gerekiyor. Diyabet beslenme ve düzenli hayat dışında psikolojik durumlarada bağlanıyor. Diyabetle ilgili biraz fikir sahibi olduysanız yemek düzeni oluştururken zorlanmanız çok normal olacaktır. Çocuklar abur cuburu, şekeri çikolatayı çok sever ne yazık ki. Çocuğunuza bebeklikten sağlıklı beslenme konusunda kararlı davranan aileler bir nebze daha kolay alışıyorlar. Yine de hastalığın adı kötü geliyor kulağa. Çocuğunuzu yediklerinize özendirin. Evinize asansörle çıkıyorsanız merdiven kullanarak çıkın. Onunla yürüyüş yapın. Vakit geçirirken hastalıkla ilgili ufak bilgiler verin. Emin olun sizi dinliyor olacaktır. Sakin çocuğunuz agresifleşebilir, sizi tersleyebilir. Sabır sabır sabır. Annemi çok üzdüğümü yine hissettim...
İçinden çıkamadığınız bir durum olduğunda mutlaka destek alın. Devlet hastanelerinde diyabet eskiye göre daha fazla biliniyor. Ve özellikle ilk tanı konduğunda diyabet hemşireleri tarafından hem insülin kullanımı ile ilgili, hem beslenme hemde psikolojik olarak çocuğunuza nasıl yaklaşacağınızla ilgili destek alabiliyorsunuz. Ama kimden ne kadar destek alırsanız alın kapını anahtarı sizde oluyor. Birde sosyal sorumluluk adına diyabetle ilgili bilgi alabileceğiniz kurum ve kişilere kendinizi kapatmayın. Emin olun ki yaşayan da tecrübeleriyle size destek olabiliyor.
Okula giden diyabetli bir çocuğunuz varsa öğretmenine mutlaka bilgi verin. Şeker düşüklüğü yaşadağında olabileceklerden haberdar edin. Bir süre sonra çocuğunuz kendine herkesten daha iyi müdehale ediyor olacak, sakın korkmayın. Güvenin, destek olun, sakin yaklaşın.
"Onu yeme" demek yerine "yersen başın çok ağrıyabilir, oyun oynarken yorulabilirsin" gibi sakin yaklaşımlar çocuğun durumu sorgulayıp anlamasına yardımcı olacaktır.
En büyük öneri çocuğunuzu diyabet olan kendi yaşıtları ve büyükleriyle biraraya getirin. Kendi yaşıtlarıyla kendi dillerinde dertleşirken, büyük olanlara bakınca "bu hastalıkla büyüyebiliyormuş" diyerek biraz daha kendilerine güvenmeye başlıyorlar.
İstediğinizde diyabetinizi paylaşacak birilerini bulabileceğinizi sakın unutmayın! Çünkü biz görünmeyen büyük bir aileyiz :)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder